3 Ağustos 2010 Salı

ZEHİRLİ ZEMZEM (2)

Milletvekilimiz Tansel Barış soruyordu:
“Bu anayasa değişikliği işsizliğe çare olacak mı? Peki, mutfaklardaki yangını söndürecek mi? Emeklinin, dulun, yetimin cebine üç-beş kuruş fazla para girecek mi? Yani kardeşim bu anayasa değişikliklerinin halkın gerçek sorunları ile uzaktan yakından ilgisi yok...”
Yanıtı belli sorularla, gündeme getirilen halk oylamasını haklı olarak eleştiriyordu Sayın Barış.
Halk oylamasının ardındaki niyeti görmek için, oylama zamanını bir kez daha düşünmek gerek...
Haziran ortasında “üç aylar”ın başlamasıyla AKP’nin propaganda dönemi başladı. Regaip, Miraç, Berat kandiliyle bu günlere gelindi. Haftaya Ramazan ayı başlıyor.
9 - 10 ve 11 Eylül günleri bayram ve hemen oylamanın yapılacağı 12 Eylül Pazar...
Ve bu 12 Eylül faşist darbesi ile, anayasası ile, acımasız serbest piyasa ekonomisi ile yaşanan sıkıntılı günlerin simgesi.
12 Eylül çalışılarak bulunmuş bir gün.
Değiştirilmesi istenen maddeler arasında dini bir madde yok elbet. Anayasamızda dini yaşamı ilgilendiren maddeler yok.
İktidar yanlılarındaki rahatsızlığın bu olduğunu bilmeyen var mı?
“Anayasa değişiklik Taslağı” düşülen yolun başlangıç noktası; art niyet “hukukun teslim alınması” ile “eyaletli, devlet başkanlıklı” bir “Amerikan-İslam’ı devlet yapısı”nın oluşturulması.
Yani Cumhuriyet hedefte...
12 Eylül Anayasası’nın sendika, eşitlik, özel yaşamın gizliliği, yerleşme ve seyahat özgürlüğü, bilgi edinme ve kamu denetçiliği, partilerin uyacakları esaslarla ilgili maddeleri şimdiye dek değişmesi gereken hükümlerdi.
Asıl amaç; “Askeri Yargı”, “Anayasa Mahkemesi” ve “Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu”nun yapısını değiştirecek maddeleri halk oyuna sunarak geçirmek.
Oylamanın ana fikri; “Adalet hizmetlerinin denetiminin tümüyle Adalet Bakanlığı’na devredilmesi” ile ilgili taslak maddesinde gizli...

Hiç yorum yok: