“Bi külüstür araba almıştım ya geçenlerde… Onu boyayıp
satıyorum. Boya parasını verirsen satış parasının dörtte biri senin!..”
Bu öneride bulunan arkadaşınız paranızı çarpmayı
düşünmüyorsa iyi…
Külüstür arabanın yerine geçtiğimiz Ağustos ayında kasasında, deposunda nakitleriyle birlikte bir yıllık üretim gelirine eşdeğerde Limak Holding’e satılan toplam 1156 MW kurulu güce sahip koskoca “Hamitabat Doğal Gaz Kombine Çevrim Santrali”ni koyun.
Holding yetkilileri santrali devralırken “Buraya
birmilyarikiyüzmilyon dolarlık yatırım yapacağız” dememiş miydi?
Hamitabat yakınlarındaki bir köyde yapılan ÇED toplantısını
“ekonomik ömrünü tamamlamış olan ünitelerinin devre dışı bırakılarak, 36 ay
içinde son teknoloji ile yenilenmesi” projesi için yaptılar.
Planlar, projeler yağlandı ballandı ama Limak Holding bir
buçuk yılda Hamitabat’a çivi çakmadı.
Ne yaptı?
Limak Yatırım ile yatırım fonu InfraMed Infrastructure arasında,
projeye %25 oranında ortak olması konusunda anlaşma sağlandı.
Eski teknolojisi ile doğayı değiştiren, son on yıllık ortalama hava
sıcaklığının 2 C
artmasına neden olan, çevresine zarar veren termik santralin ÇED
toplantısındaki umutlarımıza karşın bu günkü haliyle boyanıp satılacağı apaçık
ortadadır.
Besbelli ki, Avrupa Yatırım Bankası desteğinde çok uluslu bir yatırım
fonu olan yeni ortak yeni müşteriler bulmada aracıdır.
Sayın Limak Holding yetkilileri, Lüleburgaz’a gelip giderken
soluduğunuz hava bile kanser olmanıza neden olabilir. Bu satış kandırmacasından
vazgeçip bir an önce ÇED toplantısında Lüleburgaz halkına verdiğiniz sözleri
yerine getirin.