Fizan’ı bilmezsin…
Ooo, iyi…
Bilmemen daha iyi...
“Fizan’a kadar yolun var”...
Sonuca bakacaksın Efendi, sonuca!..
Bırak o timsah gözyaşlarını...
Bu adam koskoca Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuş ya…
Hem de; “Tam Bağımsız Türkiye” olarak…
İşte, o kadarı bile yeter!..
Gerisi; “taa, Fizan’a kadar yolun var”…
Sen; bir metrekare seccadeyi yayacağın yerin önemini
bilmeyen;
Sen; ülkenin çıkarlarını, AB’nin, ABD’nin buyruklarına
satan,
Sen; sömürgenin oyununa gelip Cumhuriyeti numaralayan,
Sen; 10 Kasım’ı yas günü olarak görüp, Atatürk’ü yalnız sarı
saç, mavi göz olarak anımsayan;
Topunun,
“Fizan’a kadar yolu var”…
İşine gelmeyen belli; neden işine gelmediği de…
Atatürk’ün;
“Ne mutlu Türküm diyene” deyişi,
“Bağımsızlık benim karakterimdir” deyişi;
“Aklın ve bilimin yol göstericiliğini benimseyenler, benim
mirasçılarımdır” deyişi…
…
Sevinme, “O” ölmedi içimizde yaşıyor.
Atam, izindeyiz…
