11 Aralık 2009 Cuma




SEÇİLMİŞLERE

“TRAKAB çalışıyor.
Kentlilerden, Trakyalılardan habersiz çalışıyor.
Ve bakın seçtiklerimize, bir daha bakın...
Yerel yönetici olarak seçtiklerimiz atanmışların emrinde çalışarak büyük keyif çatıyorlar...
Bu mu acaba, yerel yönetimlerin yereli düşünmeleri ilkesi?”

Yukarıdaki ileti, Edirne Kent Konseyi’nden geldi.
Kırklareli’nde aybaşında yapılan TRAKAB toplantısı hakkındaki görüşlerini ne güzel ortaya koymuşlar.
Toplantıya il valileri ile birlikte Kırklareli, Tekirdağ, Keşan ve Lüleburgaz Belediye Başkanları katılmış.
İlginç olanı, seçtiklerimizin hepsinin aynı partiden olması…
O seçilmişlerin tabanlarından, kent konseylerinden belli; birebir konuştuğunuzda hepsi Trakab’a karşı çıkıyorlar ve karşı çıktıkları için seçildiler.
Ya neden atanmışların yanında sesleri çıkmıyor? Neden tabanlarının düşüncesini temsil etmiyorlar?
İktidarın atanmış valilerinin yanında sorun olarak, ne “sınır ötesi işbirliği” kalıyor, ne de “Yıldız Dağları projesi”…
Hepsini hazmediverip, altına basıyorlar imzalarını.
Sürekli olarak güçlünün yanında olma isteği ve koltuğunu kaptırmama düşüncesi seçileni tabanından koparıyor.
Ne yazık ki, bu “Akepeleşme mutasyonu” kabul etmeseler de seçilmişleri sarmış.
Alın size benzer bir gelişme, bu da aybaşında yaşandı…
"Türkiye, AB müzakerelerinde ‘Çevre’ başlığının açılması karşılığında, Fırat ve Dicle havzasını ortak yönetmeyi müzakere etme konusunu kapanış kriteri olarak kabul etti".
Yarın “Ergene havzası” için de aynı taleplerin gelmeyeceğini mi sanıyorsunuz?
“Ülkenin bölünmez bütünlüğü” sizin kandırmacanız mı?
Unutmayın, “sessiz kalmak kabul anlamına gelir”…