12 Ağustos 2010 Perşembe

ZEHİRLİ ZEMZEM (5)

Halk oylamasından çıkacak “hayır” veya “evet”lerin toplumsal iradeyi yansıttığını düşünüyor musunuz?
İnsanlarımızın bir kısmının neye ve niçin “evet” diyeceğini bilmemesi bir ayrı sorun...
Verilen oyların yarıdan bir fazlası çıkması durumunda “anayasa değişikliği” olacak ama yarınlardaki sorunumuz bu değil ki?
Oylanan küreselleşmedir, sadaka kültürüdür, AKP zihniyetidir...
Karşılarındaki tüm parti, dernek, sendikalara karşın; ABD ve AB’nin, Feth-ullah’ın desteğiyle AKP “evet” diyor.
Alınacak “evet”lerin oranı yarıdan az olursa bu yarışı kim kazandı sayacaksınız?
Anayasa değişikliğini kabul etmedikleri için “hayır” diyenler mi?
Olmamalı ya, yarıya yakın bir oranda “evet” oyu çıkarsa...
Bu durumda AKP’nin “verilen oylar benim oy oranımdır, hemen erken seçime gidelim” demesi şaşırtıcı olmamalı...
2011 Yılı Temmuz’unda yapılması gereken genel seçimlerin bu oylama sonucunda öne çekilmesi olası...
AKP’nin “evet” oylarına genel seçimde de ipotek koyacağını düşünürsek, %25’in üzerinde çıkan “evet” oranı, onu iktidarda tutacaktır.
Peki ya bu oranın üzerine çıkıldığında?
“Evet” oyları çoğunluğu alırsa...
Düşünmesi bile kötü ama nasıl bu duruma geldiğimiz daha şimdiden sorgulanmalı.
Devletin tüm olanaklarının yerel yönetimler eliyle kullanıldığı bir propaganda döneminden geçiyoruz.
Ta evlere kadar dağıtılan, köprülere, çadırlara kurulan iftar sofralarında verilen yemeklerle alınan “evet” sözleri...
Sadaka kültürüyle uyuşturulmuş ve “evet”e hazırlatılan insanlarımız...
Nasıl bir kuyuya itildik, biz bu duruma nasıl düştük?
Neden halk oylamasına direnilmedi, AKP’nin önü kesilmedi, devlete sahip çıkılmadı, ortalık neden bomboş bırakıldı?
“Amerikan-İslamı tek parti diktatörlüğü”ne dörtnala giderken bu sorunun yanıtını ve sorumlularını düşünen var mı?