26 Ağustos 2008 Salı

DENİZE ÖZLEM

Mavi her yerde güzeldir.
Sonsuz gökyüzünde, bir genç kızın gözlerinde ve uçsuz bucaksız denizde…
Ve mavi, koyuldukça daha çok etkiler, içine çeker insanı.
Göz gördükçe mavinin güzelliklerini, daha doyasıya sarılır yaşama insan. Hepsi yaşamın güzelliğidir, ayırmak yanlış belki; ama, yeşil ne kadar üretmeyi özendirirse, mavi de o kadar insanlaştırır bizleri.
Denizin mavisi sevgiye, paylaşıma iter insanı… Cömertçe sunduğu her şeyini paylaşmanızı ister; verdiğinde de yardımlaşarak almanızı bekler.
Bir ana sevecenliği ile ayaklarınızı okşar, durup kıyısından baktığınızda.
Sevgisi de, öfkesi de çok görkemlidir.
İnsan sevdiğinden korkar mı?
Yanlıştır kuşkusuz ama korkar bazılarımız, deniz mavisinin koyuluğundan. Denizin dışındaki tehlikeleri bilir insan; içi de öyle sanır, oradaki güzelliklerin ayırtında değildir.
İnsan bir kuş olur denizin altında, bilir misiniz?
Süzülüp koyu mavi derinliklere gidilirken ayaklar yere basmayı unutur; kollar kanat olur.
Ve bir mevsim vardır denizin altında, o da hep ilkbahardır.
Düşümüzdekinin aksine üreten, büyüten dip hep yeşildir. Sarı, kırmızı, mor çiçekler kaplamıştır kayaları. Sanki hafif bir esintiye kapılmış gibi sallanırlar, dalgalanırlar suyun devinimi ile…
Denizin üstündeki ıssızlığa inat, kıpır kıpırdır içi.
Ne kadar çokturlar ve duyamadığımız bir müziğe uyup dans etmektedirler melek balıkları. Sanki onları birbirlerinden ayırmayan şey, karınlarındaki siyah noktalardır.
Levrek sürüleri sizinle ilgilenmez; asil, başları dik geçip giderler bir yerlere...
Arkalarından bağırsanız de duymazlar sizi.
Bir deniz kestanesini öpmeye çalışır, küçük bir mercan balığı. Büyükleri gelir hızla uyarırlar onu, birlikte bir kaya dibinde kaybolurlar.
İlgilenmez görünseler de öyle çok ürkek çift göz izlemektedir ki sizi, bilemezsiniz. Kaya oyuğundaki mığrı, otların arasındaki kupes, kaya çatlağında bir aile kuran orfoz…
O masmavi denizin altı hep ilkbahardır.
Bilir misiniz?

Türk erkeği çekicidir. O kadar !...