19 Eylül 2008 Cuma

BİR ELLİ YIL DAHA YOK

Küreselleşmenin dayatmalarına karşı çıkan, emperyalizmin elçilerini ülkelerinden kovan Güney Amerika ülkelerine selam olsun…
"Önümüzde bir elli yıl yok" diyor, Chavez.
"Ne yaparsak şimdi yapmalıyız. Kapitalizm insanlığı alt ediyor. Buradan ülkenize gittiğinizde evinize, işinize dönüp monotonluğu kabul edemezsiniz. Eğer bunu yaparsanız bu festivalin ruhuna ihanet etmiş olursunuz. Burada yapılanları ülkenizde anlatın. Neo liberalizmin yenilebileceğini anlatın. Gidin ve anlatın", diyor.
Ya bizlerin önünde bir elli yıl var mı?
Kapitalizm, ‘89 sonrası dünyayı yeniden biçimliyor. Neo liberal politikalar, günümüzde emperyalizmin daha azgınlaştığını ve 1789 aydınlanmasının gerisine düştüğünü gösteriyor.
Oralara baktığımızda, içimizde bir kıpırtı oluyor. Bir umut dalgası yükseliyor. En azından "ne yaptıklarını biliyorlar" diyebiliyoruz.
Ya bizde; ya bizim ülkemizde; bizim acılı ve sevgili ülkemizde?
Önümüzde bir elli yıl daha yok!...
Gerici-Liberal ittifakı: “Yıkın, dağıtın”, “kar edin de nasıl edebilirseniz edin”, “her türlü örgütlenmeyi engelleyecek ve gündemden düşürecek eylemler içinde bulunun”, “insanları suni gündemlerle meşgul edin ama bunun yanında bilimi sulandırın”, “halkı örgütsüz ve ideolojisiz bırakın” buyruklarını almışlar; el birliği ile yerine getiriyorlar.
Ancak, kasabasında muhtar olabilecek birikimde insanlarca yönetiliyoruz. Egemenler istediği gibi at koşturuyor. Halk giderek çok daha yoksulluğa, çok daha ümitsizliğe itiliyor. Geleceğimiz çalınıyor. Cumhuriyet kazanımları yok edilmek isteniyor.
Önümüzde bir elli yılımız daha yok.
Latin Amerika’ya bir Chavez, bir Fidel, bir Che yetiyor, yetebiliyor. Orada bir kıvılcım yürekleri tutuşturabiliyor, ama buralarda yetmez.
Gerici-Liberal ittifak yeraltı ve yerüstü örgütlenmeleriyle emperyalizmin bu gerici saldırısını adım adım uygulamaya koyarken biz kurtarıcı bekliyoruz.
Bizlerin de bir elli yılı daha yok!