26 Ekim 2010 Salı

"EUROSTAR"

Bal kabakları mı daha çok para getirir, “Doğalgaz Kombine Çevrim Santralı” mı?
Kıyaslaması bile yanlış elbet!
Ama, bal kabaklarından kazanılan para Erikler Yurdu köylülerinde kalacak; termik santralden gelecek para cebi dışarıda üç-beş sanayicinin cebine...
Lafı dolandırmayalım, Hamitabat Termik Santralı gibi bir termik santralımız daha oluyor.
Babaeski’nin bal kabaklarıyla ünlü Erikler Yurdu Köyü’nde...
Hem de kurulu güç açısından Hamitabat’takinden daha büyük.
Adı da, “Eurostar Doğalgaz Kombine Çevrim Santralı”...
“Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu”nun 23. 9. 2010 tarih ve 2779-45 Kurul Karar No ile reddedilmiş üretim lisans başvurusuna rağmen...
13 Eylül’de başlayan ÇED süreci dün Erikler Yurdu Köyü’nde yapılan “Halkı Bilgilendirme Toplantısı” ile sürmüş.
Yapılınca Hamitabat gibi “Eurostar” da, Malkoçlardan gelen doğal gazı elektriğe dönüştürecek.
Malkoçlar’a da Rusya’dan...
Çevremizin yok olmasını göze alarak dışarıya öyle bir enerji bağımlılığı yaratıyoruz ki!
Sabahları sizler uyuduğunuz için Burgaz’ın üzerini kaplayan o gri-sarı bulutu görmüyorsunuz. O bulut Hamitabat’tan üzerimize yayılıyor.
Bakalım şimdi aynı bulut Erikler Yurdu’ndan çıkıp nerelere konacak?
Kaçınılmaz bir şey bu. Termik santrallerde elektrik üretmek için yakılan fosil yakıt çevreye azot ve kükürt yayar. Hem de çevredeki yeşil bitki örtüsünü kaplayacak şekilde...
En tehlikelisi de, üretilen elektrik enerjisinin %60-70’inin “kaçak elektrik” olarak baca gazıyla birlikte atılması...
Göz görmüyor ama bu enerji çevremize radyasyon olarak yayılıyor.
Radyasyon da insanların neresine yapışırsa; kan, kolon, mide, akciğer, gırtlak...