Devlet Bakanı Yazıcıoğlu: “Konya’da çöken kuran kursu binasının Diyanet’le alakası yoktur” demiş.
Bu ilk açıklama.
Sabahın üç buçuğunda namaza kalkmışlar…
15 Genç kız ölmüş şimdiye dek. Siz bu satırları okurken yaşamını yitiren kızlarımızın sayısı dileriz ki artmaz.
Çöken bina Konya Taşkent İlçesi’ne bağlı “Balcılar Kasabası Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği”nin işlettiği bir kuran kursu imiş ve Balcılar Belediye Başkanı’nın açıklamasına göre Süleymancı olarak biliniyorlarmış. Çöken binanın yüz metre ötesinde de müftülüğe bağlı resmi bir kuran kursu varmış.
Bunlar birkaç gün sonra alışılacak, sıradanlaşacak haberler.
Tüm yurda yayılmış bu Süleymancılar. “ Üç bin yurdumuz, 1,5 trilyon yıllık gelirimiz, 500 bin talebemiz var” diyorlar. Ne yazık ki, İlimizde, ilçemizde de var böyle dernekler, böyle “talebe” yurtları.
Orta öğretim çağındaki çocukları yoğun dini eğitim için yaz tatilinde toplayanlar olduğu gibi yıl boyunca tutanlar da var.
Amaç, genç kuşakların “bağımlı kullar”a dönüştürülmesi.
Bina çökmeseydi gündeme gelmeyecekti bu durum.
Sorgulanacak mı ilerleyen süreçte?
Bilinmez!...
Bilinmez ama suç bu…
Oysa Anayasamızın özel korumaya aldığı, “Devrim Yasaları” olarak bilinen yasalardan biri “Öğrenim Birliği Yasası”na uymayan bir durum.
Yasa, özel ve resmi vakıflar ile şer’iye tarafından işletilen tüm okulları Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlamış. Ama görüyoruz işte öyle değil!...
Başında takkesi olan “dini öğretmek için”, olmayan da “kişisel özgürlüklere!” saygısından sesini çıkarmıyor.
“Diyanet’le alakası yoktur” demek Yazıcıoğlu’nu kurtarır mı? .
Sessiz kalıp suça ortak oluyoruz.
Bu ilk açıklama.
Sabahın üç buçuğunda namaza kalkmışlar…
15 Genç kız ölmüş şimdiye dek. Siz bu satırları okurken yaşamını yitiren kızlarımızın sayısı dileriz ki artmaz.
Çöken bina Konya Taşkent İlçesi’ne bağlı “Balcılar Kasabası Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği”nin işlettiği bir kuran kursu imiş ve Balcılar Belediye Başkanı’nın açıklamasına göre Süleymancı olarak biliniyorlarmış. Çöken binanın yüz metre ötesinde de müftülüğe bağlı resmi bir kuran kursu varmış.
Bunlar birkaç gün sonra alışılacak, sıradanlaşacak haberler.
Tüm yurda yayılmış bu Süleymancılar. “ Üç bin yurdumuz, 1,5 trilyon yıllık gelirimiz, 500 bin talebemiz var” diyorlar. Ne yazık ki, İlimizde, ilçemizde de var böyle dernekler, böyle “talebe” yurtları.
Orta öğretim çağındaki çocukları yoğun dini eğitim için yaz tatilinde toplayanlar olduğu gibi yıl boyunca tutanlar da var.
Amaç, genç kuşakların “bağımlı kullar”a dönüştürülmesi.
Bina çökmeseydi gündeme gelmeyecekti bu durum.
Sorgulanacak mı ilerleyen süreçte?
Bilinmez!...
Bilinmez ama suç bu…
Oysa Anayasamızın özel korumaya aldığı, “Devrim Yasaları” olarak bilinen yasalardan biri “Öğrenim Birliği Yasası”na uymayan bir durum.
Yasa, özel ve resmi vakıflar ile şer’iye tarafından işletilen tüm okulları Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlamış. Ama görüyoruz işte öyle değil!...
Başında takkesi olan “dini öğretmek için”, olmayan da “kişisel özgürlüklere!” saygısından sesini çıkarmıyor.
“Diyanet’le alakası yoktur” demek Yazıcıoğlu’nu kurtarır mı? .
Sessiz kalıp suça ortak oluyoruz.
