12 Ağustos 2008 Salı

KULLETEYN


"HAKKINDAN GELİNE"

“Çevre koruma” daha çok yirminci yüzyılın son yarısında önem kazanan bir kavram.
Sorumsuz sanayicinin yok etme isteği ve sorumlu yöneticilerin olanlara göz yumması sonucu yitirdiğimiz doğal değerlerin ardından çırpınma çabaları...
Trakya’da bu çabaların geçmişi çok eski. Belki de dünya tarihinde ilk. Kanuni tarafından 1539 yılında “Edirne Sancağı Çevre Temizlik Nizamnamesi” yürürlüğe konmuş. Belge 1993 yılında Fey Vakfı Yayınlarınca çıkarılan Doç. Dr. Ahmet Akgündüz tarafından hazırlanan “Osmanlı Kanunnameleri ve Hukuki Tahlilleri” kitabında bulunmakta. 6. Kitap Kanuni Devri Eyalet Kanunnamelerini incelemiş.
Bu günlerde doğa kırımının insanlarını en çok acıttığı Trakya topraklarında 465 yıl önce çıkarılmış bu kanun. Sultan, uygulanmasını sağlamak için de “subaşı” görevlendirilmiş.
Türkçeleştirdiğimiz yasa ile bu subaşına buyruk vermiş :
EDİRNE’NİN MAHALLELERİ VE SOKAKLARI VE ÇARŞILARININ TEMİZ EDİLMESİ İÇİN PADİŞAH BUYRUĞU
Padişah buyruğu yazıla; Şimdiki halde büyük saltanatın ve yüce halifeliğin korunma yeri Edirne’nin mahalle, çarşı ve sokaklarını görüp, gözetip temizletmek için örneği görülmemiş ve doğru kararlar veren, iş bilir, güvenilir birini anılan yerin subaşı’lığına tayin edip iş bu padişah yasaknamesini verdim ve buyurdum ki ;
1- Çağırıp ve yasak ede ; Bundan sonra hiçbir yolun, yörelerin ve dükkanların kirli tutulmayıp çöplük ve onun gibi yerler görülmeye, olursa gidereler.
2- Subaşı, bu bölümde dikkatli çalışmalı. Çarşılarda ve mahallelerde dökülen çöpleri kimin evine ve avlusuna yakın olursa onun döktüğünü kabul ederek temizlettire. “Biz etmedik” derler ise edeni buluvere, onun yasağı ona ola.
3- Ve kervansarayların çöplerini kervansaraycıya çıkartıp boş yere attıra.
4- Ve hamamların pis su yolları tıkanırsa kimin evine ve avlusuna ve haremine yakın olursa bildirile. “Biz etmedik” derler ise edeni buluvere, ona temizlettire.
5- Ve pis su yolu üzerinde birisi hela yaptırırsa, şehir subaşısı ona yardımcı ola.
6- Ve çamaşır yıkayanları ve kan alıcıları, kanlarını ve atık sularını genel yola dökmekten caydıra ve yasak edip boş ve ıssız yerlere attıra.
7- Ve boyacıların ve aşçıların ve başçıların ve semercilerin otları ve atıkları yol üstüne dökmekten caydıra, temizlettire ve ıssız yerlere attıra. Yasaya karşı gelenleri bildire.
8- Ve yasak ede ki; arabacılar sığırlarına nalbant dükkanında yem vermemeli. Önceden yemlememişse sonradan yemlemeli. Eğer zorunluluk olursa anında temizlettire ve çöplerden ve sığırların pisliğinden ne olursa dışarılara, ıssız yerlere attıra.
9- Ve açık mezarlıkları yasaklayıp duvarla çevirttire ve at ve it ve kedi ve onun gibi hayvan leşlerini ve tiksinti verici şeyleri mezarlık içine atılmasını önleye. Atanın hakkından gele.
10- Ve arabacılara yasak edip öküzleri halkın evleri önünde ve avluları dibinde kondurmayıp bağlatmaya. Geçmişte kona geldikleri yere varıp orada bağlayalar ve orada konalar ve kona geldikleri yerde dahi gübreden ve çöpten ne ederlerse boş yerlere götürüp temizleyeler.
11- Ve hem o nedenle yasak ede ki; evlerden don yıkadıkları sabun sularını yol üstüne saçmayalar ve dökmeyeler ve bu işi de yaptırmayasın. Yapanın hakkından geline.
12- Ve o nedenle görüp, gözleyip leş olmuş ve diğer pislikleri temizlettire ve at ölüsünü ve diğer davar leşlerini halkın yaşadığı yerde koydurtmaya, gereği gibi yasaklaya. Hem kim ki; doğru davranmayıp karşı çıkarsa o leşin başını kesip bırakan kimsenin boynuna takıp şehir içinde teşhir edip caydıra. Doğru davrananı bildire.
13- Ve kapı halkından kimseler karşı çıkmayıp ve yasağıma engel olmayalar. Olurlarsa padişah sarayına arzoluna, hakkından geline.
Fî Safer sene 946 (1539).