30 Ağustos 2010 Pazartesi


ZEHİRLİ ZEMZEM (9)

Anayasa değişikliği halk oylamasında “evet” diyerek 12 Eylül faşizmine karşı çıkan, “özgürlük savaşçılarını” sevsinler...
“Vesayet anayasası” imiş de, değiştirilmesi gerekiyormuş!
Değişen maddelere bir bakın; “Kanun önünde eşitlik” başlıklı 10. madde...
“Çocuklar, yaşlılar ve engellilerin korunması için alınacak önlemler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz” demişler. Bunun Anayasaya yazılması bile bir utanç nedeni değil mi?
“Özel hayatın gizliliği” başlıklı 20. madde...
Yetmiş milyonu dinleyen, izleyen, kişisel verileri depo eden hükümetin değişiklik paketinde ne kadar samimi olduğunun kanıtı.
“Seyahat hürriyeti” başlıklı 23. maddenin değiştirilmesi ile vergi borcu olanların yurt dışına çıkmaları serbest hale getiriliyor. Bu değişikliği önerenlerin vergi sicilleri incelendiğinde bu maddenin kimler için hazırlandığı açıkça görülecektir.
“Ailenin korunması” başlıklı 41. madde...
“Çocukların korunması ve cinsel istismarı” ile ilgili Türk Ceza Kanununda olan içerik anayasaya yeni konmak isteniyor.
“Siyasi partilerin uyacakları esaslar” başlıklı 69. madde...
AKP bu değişiklik ile partilerin kapatılmasını zorlaştıracak önlemleri almak istemektedir. Bu değişiklikle “demokrasi havarisi” görünenlere genel başkanı ve birçok yöneticisi Ergenekon tutuklusu olan İşçi Partisi’ni anımsatmak gerek...
Ya Kamu Denetçiliği sistemini yani “bilgisayarlı kadıları” tarihten günümüze getirmek isteyen 74. madde...
Bu maddeler asıl amacı gizleyen takiyye maddeler. Yani Cumhuriyet hedefte... Asıl amaç; “Askeri Yargı”, “Anayasa Mahkemesi” ve “Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu”nun yapısını değiştirecek maddeleri halk oyuna sunarak geçirmek. Oylamanın ana fikri; “Adalet hizmetlerinin denetiminin tümüyle Adalet Bakanlığı’na devredilmesi” ile ilgili taslak maddesinde gizli...

ZEHİRLİ ZEMZEM (8)

‘Recep bey’in kendisini Yüce Divan’dan kurtarma çabası mıdır, bu anayasa değişiklik paketi?
O kadar basit mi?
Anayasalarımızın temeli olan “kuvvetler ayrılığı”nın ortadan kaldırılmasıdır amaçlanan ve hedef Cumhuriyettir.
Sonu benzemesin; altı federe eyaletten oluşan Yugoslavya örneğindeki gibi gelişmekte her şey...
“Kürt Açılımı”, “Demokratik Özerklik”, “Sümela Açılımı”, “Ruhban Okulu”, “Ekümenik Patrikhane”...
Kürt dilinde eğitim, Çerkez dilinde eğitim, Laz dilinde eğitim, Rum dilinde eğitim...
Peşinden, “Özerk Kürdistan, Özerk Doğu Karadeniz”, “Özerk Trakya”, Özerk Ankara”!...
“Federasyon’a giden yol”; işte gerçekleştirilmek istenen plan budur.
AB ve ABD’nin buyruğu değil miydi; “Eyalet Sistemi”?
Bu planın ilk adımı olarak halka oylatılan Anayasa değişiklik paketi, Türk Milletinin “özgürleşme ihtiyacı” için değil, AKP’nin yargıyı ele geçirme ihtiyacı için düşünülmüş, planlanmış ve hazırlanmış.
Atlantik ötesinden dayatılan ve ülkemizin üzerine bir karabasan gibi çöken düşünce şudur:
“En kısa zamanda küresel güçlere verilen sözler yerine getirilecek, ülkemizin bütünlüğü eyalet sistemi ile bozulacak ve bu yapay devletin ilk başkanlığına da ‘Recep Bey’ oturacaktır”...
Taktik, takiyye ve tertiplerle yapılan Eşbaşkanlık boşuna değildir.
Fethullah Gülen; ''O paketin içinde milletimizin istikbali için çok önemli maddeler var; bu itibarla da değişiklik paketi bu yönüyle desteklenmeli ve 'evet' oyları bu niyetle verilmelidir. Değil sadece kadını erkeği, çoluğu çocuğuyla hatta imkan olsa mezardakileri bile kaldırıp 'evet' oyu kullandırmak lazım'' diye boşuna destek vermez değil mi?
Ne güzel bir laftır o; “ineğin yalakası kasabın bıçağını yalar!”.