18 Temmuz 2008 Cuma

SAĞ, SOL YOK ARTIK.

Bu günleri yaşayacağımız içinmiş bilemedik; seksen öncesi sağ sol diye ayrılmıştı yurdumun insanı.
Mahalleler, yollar, kahveler ayrılmıştı. İnsanlar birbirlerini acımasızca öldürüyorlardı.
Bir darbe geldi; ne sağ kaldı, ne de sol. Siyasetten bir anda soğuduk, geleceğimizi şekillendirmek bizim için artık önemsizdi. Bireyseldik ve artık o günü güzel yaşamaktı asıl amacımız.
Emperyalistler daha “güleryüzlü” sömürme aracı olarak “küreselleşme” diye bir şey ortaya çıkardılar. Küreselleşme, milliyeti olmayan sermayenin tüm dünyayı etkisine almasıydı.
Aldı da...
Siyasetsiz, geleceksiz, sahipsiz insanlara büyük bir tüketim çılgınlığı aşılandı. Kapitalist doymuyordu. Uluslar arası şirketler acımasız rekabetle büyüdü, tekelleşti.
Medyasıyla, reklamlarıyla, teknolojisiyle düşünen, üreten insanı toplumdan ittiler.
“Dünya artık küçüldü” dediler. Oturdukları gökdelenlerden şirketlerin sanal hisselerini sattılar, daha çok paralar kazandılar.
Gün geçtikçe devletler küresel sermayenin daha acımasız hedefi oldu. Karşılarında güçlü devlet olmamalıydı. Müşteri idi insan; onlar, yurt ve yurttaş kavramını hiç tanımıyorlardı.
Devletin ekonomik faaliyeti olamazdı. Olanları da “ özelleştirme” adı altında sermayeye devrettiler.
Emekçi daha fazla hak elde etmek için mücadele edeceğine işyerini yitirmeme, ona sahip çıkma derdine düştü.
Ezilen sınıf genişledi.
Önceden ezilen, sömürülen sınıf işçilerdi.
Sonra işçilere, köylüler de katıldı; küçük esnaf da, memurlar da…
Derken uluslar arası sermayenin ve onun işbirlikçilerinin dışında tüm halk ezilen sınıfı oluşturdu.
Toplum eskinin “sağ ve sol”u gibi yine ikiye ayrıldı.
Küreselleşme yanlıları ve ulusalcılar.
Avrupa Birliği’ne girmek için her şeylerini verecek olanlar ve ABD’nin dümen suyuna kapılanlar bir yana; Atatürk ilke ve devrimlerini yaşama geçirmeye çalışıp ulusun bütünlüğünü korumak isteyenler öbür yana…
Bu ayrım artık eskinin değer yargılarını da yıktı.
Bir bakıyorsunuz “Enternasyonalistler”, ABD’nin emperyalist küreselleşmecileriyle aynı taleplerde bulunmakta.
Bir bakıyorsunuz Cumhuriyetimizi din devletine çevirmek isteyen biri ABD’de palazlanmakta.
Atatürk’ü, Ulusun bütünlüğünü, Cumhuriyetin geleceğini savunanlar ise “terörist çeteci” diye adlandırılarak zindana atılmakta.
Yanlar gitgide daha belirgin olmakta.

Hiç yorum yok: